1.Gün:
Saat 05:00’da Kuşadası minibüs duraklarından, saat 06:00 Aydın’dan eski otogarda siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra yolculuğumuza başlıyoruz.
Yola çıktıktan sonra Kuyucak Pamukören’de  yayla restauranta serpme sabah kahvaltımızı alıyoruz. Ardından Denizli üzerinden Gül hasadı yapılan bölgeyi görmek için Güneykent’e gidiyoruz. Saat 10:30 civarlarında Güneykent’e varıp burada gül hasadı yapan hanımefedilere eşlik etmek üzere gül bahçesinde yerimizi alıyoruz. Güllerimizi toplayıp ardıdan gül yağı fabrikasına geçip toplanan güllere yapılan işlemleri yerinde görüp bilgi alıyoruz. Öğle yemeğinde Güneykentli hanımların  yaptığı yöresel yemekleri tatma fırsatı buluyoruz.(ekstra) Ardından gül evini gezme imkanı buluyoruz. Gül evini gezdikten sonra burada üretilen yerel ürünleri almak için serbest zamanımız oluyor. Güneykent’li hanımların el emeği göz nuru yapmış oldukları hediyelik eşyalar ile gül yağı, gül reçeli, gül kremi, gül şurubu satın alabiliriz.

Isparta Gül Hasadı Hakkında
İnsanın günlük yaşamında çok özel bir yeri olan gül; aşkın, güzelliğin, sevginin ve saygının ifadesini en güzel bir şekilde bünyesinde toplayan bir çiçektir.Kuzey yarım küre bitkisi olan gülün orijini Doğu Asya`dır. Kesin olmamakla birlikte gül yağı ve gül suyunun ilk olarak İran veya Hindistan`da üretildiği, buradan Anadolu, Avrupa, Kuzey Afrika ve Doğu Asya`ya yayıldığı bildirilmiştir.Fosil kaynaklı kayıtlara göre, gülün yeryüzündeki varlığı en az 35 milyon yıllık bir geçmişe sahiptir.
Gül çiçeğinin insanlık tarihindeki yeri ve önemi ise en az 5000 yıllık çok renkli bir geçmişe dayanır. Anavatanı olan Orta Asya’dan ticaret yolu ile dünyanın diğer bölgelerine ulaşmış olan gül, güzel kokusu, tıbbi değeri ve beslenmedeki yeri dolayısıyla antik çağlardan beri efsanelere konu olmuş ve güzel kokunun peşinde olanlar için vazgeçilmeyen bir çiçek olmuştur. Hatta öyle ki, antik dönemde Fenikeliler, Yunanlılar, Romalılar için gül bahçeleri, en az buğday tarlaları ve meyve bahçeleri kadar önem taşımıştır
Gül kokusunu kalıcı yapmak için tarihte ilk yöntem antik çağlarda Mısır, Mezopotamya, Hint ve Çin gibi medeniyetler tarafından kullanılan yağlarla maserasyon (gül çiçeklerinin uygun yağlarda belli bir süre bekletilme yöntemi) olmuştur.Daha sonra ise M.Ö. 3500’de keşfedilen su ile ekstraksiyon (belli metodlarla gül çiçeklerinin suda bekletilmesi ve sonra süzülerek bu suların kullanılması) yöntemi uygulanmıştır. Daha sonra, M.Ö. 50’de insanlığın keşfettiği “ruhunu yakalamak” usulü yani damıtma ile elde edilen ürünler ortaya çıkmış, gülsuyu haline gelmiştir. Son aşamada da bu gülsuyunun içindeki güzel kokulu yağ taneciklerini toplamak için çaba harcayarak gül yağı dediğimiz gül esansını elde etmek olmuştur.
Güneykent’teki  gül hasadımızı yapıp gezilerimizi tamamladıktan sonra akşam saatlerinde Eğirdir gölüne doğru yola çıkıyoruz. Eğirdir’de kemer üzerine inşa edilmiş ve minaresi ön plana çıkan Hızır Bey, Ulu Cami, Dündar Bey Medresesi ve Eğirdir Kalesi gezilerimizi tamamladıktan sonra çarşıda serbest zaman veriyoruz. Önceden iki farklı ada olmasına rağmen günümüzde anakaraya bağlanmış olan Yeşil Ada ve Can Ada’ları üzerinde otobüslerle tur attıktan sonra grubu isteği doğrultusunda  akşam yemeği için ekstra olarak ayarlamış olduğumuz Yeşil Ada Big Fish Restorant’ta meşhur Eğirdir Gölü’nün Levrek balığı,helva,salata,pilav ve su yemekten sonra çay ikramı şeklinde akşam yemeği alınabilir (ekstra kişi başı 40 TL). Grup burada yemek almaz ise kalacağımız Isparta öğretmen evinde  akşam yemeği alınabilir(ekstara kişi başı 15-25 TL). Akşam yemeği sonrasında konaklama Isparta Öğretmen evinde.

2.Gün:
Sabah 07:00’da uyanıp saat 08:00’a kadar otelimizin restorantında kahvaltı keyfi yapıyoruz. Kalacağımız Isparta Öğretmen Evi merkezi konumda olduğu için bir gün önce alışveriş yapamayan kişiler buradaki çarşıda alışveriş yapma imkanı bulabilirler. Saat 12:00 civarlarında Isparta’dan ayrılıp Burdur üzerinden geçip Burdur Gölü kenarıdan Yeşilova’ya varıyoruz. Türkiye’nin maldivleri olarak bilinen beyaz cennet ,özellikle son yıllarda pek çok kişinin dikkatini çeken Salda Gölü’ne gidiyoruz. Farklı bir doğa güzelliği ve su rengi olan adeta saklı bir cennet etrafında aracımızla geçerek Sultanpınar Restoranta varıyoruz. Arzu edilir ise burada balık menü olacak şekilde akşam  yemeği alınabilir veya burada Salda gölü kenarında zaman geçirme imkanı bulup Salda Gölü’nün tadını çıkarabiliriz. Salda Gölü gezimiz tamamladıktan sonra Leblebinin başkenti olan Serinhisar’a uğrayıp leblebi alıp ardından Aydın’a doğru dönüş yolculuğumza başlıyoruz. Gerekli ihtiyaç molalarının ardından Aydın Kuşadası’na varıp turumuzu sonlandırıyoruz.
Bir başka Yupa Turizm organizasyonunda buluşmak üzere ayrılıyoruz, ve diyoruz ki; 
Bizi Bizimle Gezenlere Sorun, Sonra Karar Verin.  

Detaylı Bilgi ve Rezervasyon İçin
Aydın Ofis : 0256 213 07 01 Kuşadası Ofis: 0256 614 99 33
Aydın AVCI 0532 760 66 21 - 0549 414 14 41